Muharrem ayının geleneği olan aşure, bereket, paylaşma, birlik ve beraberliğin simgesi olarak biliniyor. Aşure, genellikle Muharrem ayının onuncu günü pişirilen ve Türkiye, Balkanlar, Orta Doğu gibi birçok bölgede tüketilen geleneksel bir tatlıdır. İçeriğindeki buğday taneleri, kuru baklagiller, kuru meyveler, ve kuru yemişler sayesinde sağlığa pek çok fayda sağlıyor. Aşure, lif, protein, vitamin ve mineraller açısından zengin bir besin kaynağı olarak öne çıkıyor.
Aşure yapımında aşurelik buğday, kuru fasulye, nohut, kuru kayısı, kuru üzüm, kuru incir gibi malzemeler kullanılır. Bunların yanı sıra kuru yemişler de tatlıya çeşitlilik ve besleyicilik katmaktadır. Geleneksel tariflerde genellikle şeker kullanılsa da, sağlık bilincinin artmasıyla birlikte alternatif tatlandırıcılar da tercih edilebilir. Aşureye tarçın, karanfil gibi baharatlar eklenerek karakteristik bir tat ve aroma kazandırılır.
Aşure, içeriğindeki lif, protein, antioksidanlar ve vitamin ve mineraller ile vücuda sayısız fayda sağlar. Lifli gıdalar sindirim sağlığına katkıda bulunurken, antioksidanlar serbest radikallere karşı koruyucu etki gösterir. Ayrıca, aşureye eklenen kuru yemişler ve tahıllar, vücuda gerekli besinleri sağlar.
Ev yapımı aşurenin sağlıklı bir tatlı alternatifi olabilmesi için içeriğindeki malzemelerin dengeli ve sağlıklı olmasına dikkat etmek önemlidir. Az şekerli, az yağlı bir tarifle hazırlanan aşure, sağlıklı bir seçenek olabilir. Aşure, geleneksel olarak paylaşılan bir tatlı olup, sosyal etkileşimleri artırabilir ve ruhsal olarak insanı besleyebilir.
Aşure yapımı için aşurelik buğdayın önceden ıslatılıp haşlanması, kuru baklagillerin ayrı ayrı haşlanması, kuru meyvelerin ve kuru yemişlerin hazırlanması gerekmektedir. Tüm malzemeler bir araya getirilerek karıştırılıp pişirildikten sonra servis yapabilirsiniz. Afiyet olsun!
Kaynak: www.ntv.com.tr