BMGK’nın bakanlar düzeyinde düzenlediği “Ortadoğu” oturumunda Filistin’i temsilen konuşma yapan Ebu Amr, Filistin halkının tarih boyunca yaşadığı haksızlıklara ve mücadelesine dikkat çekerek, Filistin’in bağımsız bir devlete sahip olma talebini vurguladı. Ebu Amr, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün tarihte eşi görülmemiş tavizler vererek çözüm için müzakerelere katıldığını belirtti.
2012 yılında Filistin’in BM’de üye olmayan gözlemci statüsü kazandığını hatırlatan Ebu Amr, Filistin’in tam üye olarak kabul edilmesinin Filistin halkına uzun süredir yapılan haksızlıkların bir kısmını telafi edeceğine inandığını dile getirdi. Filistin’in bu süreçte iki devletli çözümü desteklediğini ve halkının bağımsızlık talebini somutlaştırmak için çaba sarf ettiğini ifade etti.
Filistin’in 2011’de yaptığı tam üyelik başvurusunun BM Güvenlik Konseyi’nden destek alamadığına ve 2012’de “gözlemci statüsü” kazandığına değinen Ebu Amr, Filistin’in BM’ye tam üye ülke olarak kabul edilmesinin adalet ve barış için yeni bir ufuk açacağını belirtti. Ebu Amr, bu sürecin Filistin halkı için önemli bir adım olacağını dile getirdi.
Filistin’in BM Daimi Temsilcisi Riyad Mansur’un BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e yaptığı üyelik başvurusu ve Guterres’in BMGK’ya yazdığı mektup ile sürecin tekrar gündeme geldiğini belirten Ebu Amr, umut dolu bir şekilde Filistin’in taleplerinin karşılanacağına inandığını ifade etti. Ancak, BMGK’de yapılan toplantılarda Filistin’in üyelik talebinin henüz karara bağlanamadığını açıkladı.
Son olarak, Ebu Amr, Filistin’in BM’ye tam üye olarak kabul edilmesinin, İsrail’in resmi olarak BM kararıyla kurulduğu gerçeğine vurgu yaparak, iki devletli çözüm çabalarına katkı sağlamadığı görüşünü savunanlara karşı çıktı. Filistin’in tam üyelik hakkının tanınması ile birlikte adaletin ve barışın önündeki engellerin kalkacağını ve Filistin halkının güvenliği ve özgürlüğünün daha fazla sağlanacağını sözlerine ekledi.
Kaynak: ntv.com.tr