İsrail’in Suriye Üzerindeki Askeri Faaliyetleri
İsrail, Suriye’deki karışıklıkları fırsat bilerek, Golan Tepeleri’ndeki kontrol alanını genişletti. Yeni bir hükümet kurulmadan önce, İsrail ordusu, Suriye topraklarındaki askeri üslere ve kritik askeri birimlere 350’den fazla hava saldırısı gerçekleştirdi. Bu kapsamlı saldırılar, Suriye ordusunun mevcut durumu üzerinde derin etkiler yarattı.
Suriye Ordusu Üzerindeki Baskı
İsrail Hava Kuvvetleri, Suriye’deki askeri hedeflere yönelik olarak Scud füzeleri ve diğer çeşitli yerden atılabilen füzeleri kullanarak operasyonlar düzenledi. Bu saldırılarda, Suriye ordusuna ait insansız hava araçları, savaş uçakları, saldırı helikopterleri, radar sistemleri, tanklar ve uçak hangarları gibi çok sayıda silah sistemini hedef alındı. İsrail askeri sözcüsü Avichay Adraee, bu saldırıların Suriye’nin askeri yeteneklerinin yüzde 70’inden fazlasını yok ettiğini açıkladı. Ayrıca, Lazkiye başta olmak üzere Suriye’nin donanmasına ait üsler ve savaş gemileri de hedef alındı.
Özellikle, 15 savaş gemisinin demirlediği Mina Al-Bayda’daki Suriye donanma tesisine yönelik yapılan hava saldırıları geniş yankı uyandırdı. İsrail’in hava saldırıları, Şam, Humus, Tartus, Lazkiye ve Palmira gibi stratejik noktaları hedef aldı. Bu durum, Suriye ordusunun giderek eridiğini ve askeri gücünün zayıfladığını gösteriyor.
İşbirliği İddiaları ve Tepkiler
Bu kapsamlı saldırılara ilişkin tepkiler sürerken, The Media Line isimli bir haber kaynağı, saldırıların eski Suriye yönetimindeki bir bakan ile koordine edildiğini ileri sürdü. Haberde, eski Suriye Savunma Bakanı Korgeneral Ali Mahmud Abbas ile İsrailli aracılar arasında şifreli mesajlaşma uygulamaları aracılığıyla yapılan gizli işbirlikleri ortaya konuldu. İddialara göre, “Mousa” adı verilen bir İsrail ajanı, Esad rejimiyle iletişim kurarak, Şam ve Halep civarındaki İran mevzilerine yapılan saldırıları koordine etti.
Suriye’yi kontrol eden muhalif grupların liderlerinden Ahmad Al-Dalati, The Media Line muhabirine verdiği demeçte, Esad rejiminin düşmesinin ardından ele geçirdikleri askeri tesisleri güvende tuttuklarını ifade etti. İsrail saldırılarının, füze depoları, bilimsel araştırma merkezleri ve deniz araçlarına odaklandığını belirten Al-Dalati, bu tür eylemleri kabul edilemez bulduğunu açıkladı. Ayrıca, İsrail’in İran güçlerinin bu alanlarda hala var olduğu iddiasını reddetti.
Golan Tepeleri’ndeki Genişleme Süreci
İsrail ordusu, Suriye rejiminin çöküşünün ardından Golan Tepeleri’ndeki askeri faaliyetlerini artırarak bölgede statükoyu değiştirmeye yönelik adımlar attı. 1973 Yom Kippur Savaşı’ndan sonra 1974’te ateşkes anlaşması ile oluşturulan Suriye’deki tampon bölgenin kontrolü, İsrail tarafından ele geçirildi. Başbakan Benjamin Netanyahu, bölgedeki konuşlandırmayı, Suriye birliklerinin mevzilerinden çekilmesine bağlı bir geçici savunma tedbiri olarak nitelendirdi.
Bundan sonraki süreçte, İsrail’in Golan Tepeleriyle tampon bölge arasındaki sınırda yeni bariyerler kurarak kara mayınlarını temizlemeye başladığı gözlemlendi. Ayrıca, tampon bölgedeki bazı Suriye köylerinde de sokağa çıkma yasakları uygulandı ve yerel sakinlere evlerinde kalmaları emredildi. Tüm bu gelişmeler, Suriye’de yaşanan kaosun yanı sıra, İsrail’in stratejik planlarının da nasıl şekillendiğini gözler önüne seriyor.