Günümüz teknolojisi, özellikle sosyal medya platformları, modern yaşamın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Bu platformlar, insanların iletişim kurma şekillerini köklü bir şekilde değiştirmiştir. Ancak, uzun süre ekrana maruz kalmanın beyin fonksiyonları üzerinde çok sayıda olumsuz etkisi olduğu bilinmektedir. Uzun süre sosyal medya kullanımı, beynin işlevlerini olumsuz etkileyebilir ve kişilerin gerçek dünyadaki sosyal etkileşimlerini zayıflatabilir.
Uzun vadeli sosyal medya kullanımının etkileri, dikkat dağınıklığından anksiyete ve depresyon gibi zihinsel sağlık sorunlarının artışına kadar geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır. Uzun süre boyunca ekran karşısında olmak, bireylerin konsantrasyon yeteneklerini kaybetmelerine neden olabilir. Bu durum, sosyal medya kullanıcılarının daha fazla beyin yorgunluğu yaşamasına ve bunların sonucunda genel zihinsel sağlıklarının bozulmasına yol açabilir. Bu bağlamda, Üstüner, sosyal medya kullanımının getirdiği bu tehditler karşısında bireylerin dikkatli olmalarının ve kullanımlarını sınırlamanın önemine dikkat çekmektedir.
Ayrıca, sosyal medyanın bireylerin gerçek dünyadaki sosyal etkileşimlerini zayıflattığına dair gözlemler de yapılmaktadır. İnsanlar, sosyal medya aracılığıyla sanal etkileşimler kurmaya daha fazla eğilim gösterdikçe, yüz yüze iletişim becerileri zayıflayabilir. Bu durum, kişiler arasında kurulan bağların yüzeysel hale gelmesine ve daha derin sosyal etkileşimlerin azalmasına neden olabilir. İnsanlar, kendilerini daha izole hissedebilir, bu da depresyon ve anksiyete gibi sorunları artırabilir.
Bu bağlamda, Üstüner, sosyal medya kullanımını sınırlamanın ve dijital detoks yapmanın zihinsel ve duygusal sağlık açısından faydalı olabileceğini belirtmektedir. Dijital detoks, bireylerin belirli bir süre boyunca teknolojiye, özellikle de sosyal medya platformlarına ara vermelerini ifade eder. Bu süreç, insanların kendilerini yenilemelerine, stresi azaltmalarına ve gerçek dünya ile bağlantılarını yeniden kurmalarına yardımcı olabilir. Tekrar doğal sosyal etkileşimlerde bulunmak, bireylerin zihinsel sağlıklarını iyileştirebilir ve daha sağlıklı ilişkiler geliştirmelerine katkıda bulunabilir.
Sonuç olarak, sosyal medyanın sürekli olarak günlük yaşamın bir parçası haline gelmesiyle birlikte, dikkatli ve bilinçli kullanım büyük bir önem taşımaktadır. Uzun süre boyunca ekrana bakmanın beyin üzerindeki olumsuz etkileri göz önüne alındığında, sosyal medya kullanımını sınırlandırmak ve dijital detoks uygulamak, bireylerin genel sağlıkları açısından kritik bir adım olarak öne çıkmaktadır. İletişim kurma şeklimiz değişse de, yüz yüze etkileşimin ve sosyal bağların önemi her zaman korunmalıdır. Doğal yaşam alanlarımızda özgürce etkileşimde bulunmak, sağlıklı sosyal ilişkiler geliştirmek ve zihinsel sağlığımızı korumak adına öncelikli hedeflerimiz olmalıdır.
